Evde en çok kim “Hadi hadi!” diyor? Anketimize katılan ailelerin çoğu, çocuklarını hızlandırmaya çalıştığını fark etti! Sabah hazırlanırken, yemek yerken, ödev yaparken ya da oyun oynarken bu cümle hep dilimizde. Ama gerçekten bu kadar aceleye gerek var mı?
Bilim diyor ki: Çocukların çalışma belleği ve işlemleme hızı bireysel farklılıklar gösterir. Çalışma belleği, beynin bilgiyi geçici olarak tutup işleme yeteneğidir; işlemleme hızı ise bu bilgiyi ne kadar hızlı anlayıp yanıt verebildiğini belirler. Bazı çocuklar bilgiyi daha yavaş işler, birden fazla adımı takip etmekte zorlanır ve tepki vermek için daha fazla zamana ihtiyaç duyar. Bu nedenle, ebeveyn “Hadi hadi!” diyerek çocuğun hızlanmasını beklerken, aslında çocuğun bilişsel yükünü artırarak onu daha da yavaşlatıyor olabilir!
Peki neden “Hadi hadi” ters etki yapıyor?
Baskı arttıkça kaygı yükselir → Beyin “Tehdit var!” sinyali alır ve düşünmek yerine strese girer.
Çalışma belleği aşırı yüklenir → Çocuk, önceki bilgiyi unutur ve ne yapacağını hatırlamakta zorlanır.
İşlemleme hızı düşer → Beyin baskı altında daha yavaş çalışır, odaklanmak yerine hata yapmaya başlar.
🚸 Özellikle DEHB, öğrenme güçlüğü veya kaygı bozukluğu olan çocuklar için bu durum daha belirgin olabilir. Onları hızlandırmaya çalışmak yerine, basit yönergeler vermek, düşünme süresi tanımak ve sabırlı olmak daha etkili olur.

Peki çözüm ne?
✔️ Çocuğun temposuna uyum sağlamak ve görevleri adım adım yönetmek.
✔️ Bekleme süresi tanımak: Bir şey yapmasını söyledikten sonra ona 3-5 saniye düşünme fırsatı vermek.
✔️ Zaman yönetimini birlikte öğrenmek: Önceden plan yapmak, görsel zamanlayıcılar kullanmak, süreçleri oyunlaştırmak.
Unutmayalım, her çocuğun bilişsel hızı farklıdır ve gelişim kendi ritminde ilerler. Bazen hızlanmak için yavaşlamak gerekir!
Comments